18 Nis 2016

İZMİR'İ GEZİYORUM : TEPE KAHVE

     İzmir'e taşındığımızdan beri her hafta yeni keşifler yapıp güzel mekanları blogumda paylaşmayı planlıyorum. Gitmeyi düşünen herkese ufakta olsa fikir verebileceğini düşünüyorum. Bizde gitmeden önce mekanlar hakkında internetten ,arkadaşlardan fikir almaya çalışıyoruz.Tabi bu konuda en önemli referanslarımız deneyen insanların yorumları. Fakat mekanlar ve insanlar değiştiğinden olsa gerek 1 yıl önce beğendiğimiz bir mekan ya el değiştiriyor ya da fazla ilgiden şımarıp kalitesini düşürüyor. Bu yüzden 2016 yılı için bir güncellemede ben yapayım dedim:)


Ben mekanın atmosferi, yemek kalitesi, sunum ve hizmet bedelinin dengede olması gerektiği inancında olan bir insanım. Bu sabahta bu düşünceyle  gurme bloggerların tavsiye ettiği Tepekahve denen mekana gittik. Gittiğimiz mekan Karaburun kavşağını geçince 2 km ilerde sağda yol üzerinde. Güzel olan şey hemen masa bulmamız ve o dakika kahvaltımızın masamıza gelmesiydi. Bu kadar hızlı olmasının nedeni ise hiç özenli olmayışındanmış. Neyse genel olarak bakıldığında buraya kadar bir sorun yok! Sorun şu ki kahvaltıda hiçbir iş yok. Domates,salatalık ,peynir ve salça(abartmıyorum gerçi organik salça olabilir:)) dışında bir şey yoktu. Omlet ekstra ücrete tabi.Yukarıdaki resimde görülen masa onlara aitmiş ben çekmedim böyle bir masada görmedim. Bu masada görülenlerden en az 4 ü zaten hiç gelmedi. Önden getirdikleri(ikram) portakal suyunu çok sevmeme rağmen içemedim tadı garipti, çay ehh, ekmek kuruydu(Allahtan sıcak ekmek 1 adet getirdiler şu puf gibi kabaranlardan o güzeldi) Bir adet çay ile kahvaltıyı bitirmek zorunda kaldık çünkü yoğunluk bahanesiyle gelmedi , bebeğe üç kere mama sandalyesi istedik gelmedi, garson lakayt kalite çok vasattı. Bu kadar övülen ve ünlenen bir mekan bizi hayrete düşürdü. Nasıl bu kadar kalitesinin düşebildiğine anlam veremedik. En çok duyduğumuz söz ise abla geliyorr ,omlet geliyorr, masa geliyorr du ama ne gelen vardı ne giden:)

Yani istedik ki farklı yöresel bir şeyler yiyelim ama yoktu. Sadece şunu söyleyebilirim gelen kahvaltılıklar bayat vs değil, tadları ortalamaydı.Yetersiz özensiz ve sıradandı. Bu hizmetin karşılığı ise 60 tl olmamalıydı. Kimse böyle kötü hizmete bu parayı kazanmamalı. Umarım bu yazımı yetkili birileri görür ve övülen hizmet kalitelerine geri dönerler. Bu pazar kahvaltımızın acaip keyifli olmamızdan olsa gerek canımızı sıkmadık ve hızlıca toparlanıp alaçatıya yol aldık. Kahvaltıda akılda kalan en güzel tablo ise; canım oğlumun diğer masalara dağıttı boncuklar ve onun ışık saçan gözleriydi.


Not: Urla'da gittiğimiz Denizaltının şahane kahvaltısını bir sonraki yazımda paylaşacağım. Bu mekana ise gidip deneyenler son fikirlerini yorum kısmında paylaşırsa güncel durumunu öğrenmiş olacağımızdan mutluluk duyarım. Sevgilerrrr

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İçten gelen küçük bir yorum eklerseniz sevinirim:)